Uzayda hayat var mı sorusu yüzyıllardır insanlığın merak
noktasıdır.
Uzaydan zaman zaman sinyaller alınsa da birçoğu
gök taşlarının çarpışması sonucu çıkan ses dalgalarından kaynaklanıyor. Dünya
dışı hayatın olabileceği ümidiyle uzaya onlarca mesaj gönderildi ancak tek bir
yanıt dahi alınamadı.
Uzaydan gelen en uzun mesaj: Wow sinyali nedir?
Uzaydaki yaşama yönelik merakıyla bilinen Dr. Jerry Ehman 15 Ağustos 1977'de
araştırmaları sırasında alışılmadık bir sinyal yakaladı. Şaşkınlığını belli
etmek için sinyal raporlarının yanına “wow!” ifadesini not aldı. O günden bu
yana wow sinyali adıyla meşhur oldu.
Araştırmanın yapıldığı dönemde wow sinyalinin kaynağının bilinmemesi uzayda hayatın olduğuna inanan
bilim insanlarını daha da umutlandırıyordu.
40 yıllık araştırma sonuç verdi. Wow sinyalinin ne olduğu ortaya çıktı.
Dr. Ehman sinyalin 30. yıl dönümünde konu ile ilgili
ayrıntılı bir rapor hazırlayıp internet üzerinden herkesin erişimine
açık olarak paylaştı. Bu raporda Big Ear Radyo Teleskobu’nun özelliklerini,
bilgisayar çıktısındaki verilerin nasıl hesaplandığını, sinyalin özelliklerini
ve parametrelerini, sinyale dair söylentileri, hipotezleri ve kendi görüşlerini
açıkladı.
Raporda mevcut hipotezlerin ve olasılıkların
değerlendirildiği kısımda sinyalin Güneş Sistemi’ndeki gezegenlerden,
asteroitlerden, uydulardan, hava taşıtlarından ya da uzay araçlarından
kaynaklanmadığını, ancak sinyalin kesinlikle Dünya dışı olduğunu açıklamıştı.
Bununla birlikte daha sağlıklı hipotezlerin ortaya atılmaya ihtiyaç olduğunu
belirterek raporu bitirdi.
Bu bilinmezliğin peşine düşen Ohio Eyalet Üniversitesi’nden
Antonio Paris ve ekibi, raporda söz edilmeyen kuyrukluyıldızların wow sinyaline
kaynak olabileceği ihtimalinden yola çıkarak araştırmalarını yoğunlaştırdılar.
Araştırmaların sonunda 266/P
Christensen kuyrukluyıldızı’nın wow sinyalinin kaynağı olduğu iddia edildi.
Devam ediyor…
27 Kasım 2016 ile 24 Şubat 2017 tarihleri arasında devam
eden gözlemlere göre, kuyrukluyıldızın Big Ear Radyo Teleskobu’nun algıladığı
1420 MHz boyutunda sinyal yaydığı ve 15 Ağustos 1977 tarihinde sinyali
gönderebilecek konumda olduğu tespit edildi.
40 yıl önce kaydedilen sinyalle aynı güçte olmaması dikkat
çekiyor ancak Paris, bu durumu Big Ear’ın büyüklüğüne ve 40 yılda uğradığı
aşınmalarla kuyruklu yıldızın kütlesini kaybettiğini öne sürüyor.
Söz uçtu, yazı kaldı. Hayata dair yeni yazılarda görüşmek
dileğiyle.
Kaynak: Bilimgenç
2 Yorumlar
harika bir konu tebrikler. bassrili bir anlatim olmus
YanıtlaSilyorumunuz için teşekkür ederiz.
SilYorumunuz için teşekkür ederim :)